ZSG Meridyen,Çakra ve Aura Hasar Onarımı

Enerji bedenlerimiz kendisi sinerjik alanı ile uyumsuz olan her türlü titreşimi dışarıda bırakmay programlanmıştır. Akupunktur noktaları bu işlemin başarılmasında en büyük yardımcımızdır. İster titreşimi kendi sinerjimizin çok altında veya üstünde olsun, ister DNA formülümüzde “zararlı” sınıfında kayıtlı olsun, auramızın (enerji alanımız) her hangi bir titreşimle etkileşime girdiği bütün zamanlarda sistemimiz kendini korumaya alır. Bunun için yapması gereken ilk işlem akupunktur noktalarını tamamen kapamak ve böylece söz konusu enerjinin beden içine sızmasını engellemektir.

 Zararlı sınıfındaki bu titreşimin etki alanından uzaklaşmamızdan çok kısa bir süre sonra herşey normale döner ve noktalar da kendilerini açarlar. Bu açma kapama işlemi ve kapalı tutma hali için de elbette bunu sağlayacak titreşimsel kaynaklara sahip olmamız gerekir.

 Bedenin lendini savunma zorunluluğunun kaynakları tüketecek kadar uzun sürmesi durumunda sistem kendiliğinden sırasıyla yedek kaynakları kullanmaya başlar. En son olarak da meridyende ve/veya çakralarda yırtılma, delinme gibi bir hal yaratarak dışa dönük basıncın söz konusu zararlıyı içeri sızdırmasına engel olmaya gayret eder.

 Bu tür olaylar bedenin hızla ve çok sert tepkilerle içinde bulunduğu hali ortaya koymasına sebep olur. Aniden ortaya çıkan ve çok şiddetli baş, kol, bacak ağrıları, başa tas geçirilmiş duygusu, kalpte sıkışma hissi, ağırlık, yoğunluk duyguları çoğu zaman bu tür bir hasarın habercisidir.

 Anlattığımız akut ve şiddetli tepkiler en çok 3 gün sürer. Bu süre içinde duymazdan gelmek veya bir şekilde bu haberciyi baskılamak çok sıkça yaptığımız bir şeydir. Bu konuda ağrı kesicilerin etkisi en büyük köstekçimiz olsa da çoğumuz bu bilinçte olmadığımızdan bu ilaçları kullanmaya devam ederiz. Sözünü dinlemediğimize karar veren beyin daha sonra bedenin uzlaşma sürecini başlatır. Beyin bu bölgeden gelen şiddetli sinyalleri algılamaya ve bedene “sorun var” mesajını yollamaya son verir. İşte asıl hastalığın başlangıcı da bu anda ortaya çıkar. Böylesi bir durum (neredeyse her seferinde ve neredeyse mutlaka) uzun vadede ortaya çıkacak ağır ve otanması zor bir hastalıkla sonuçlanır. Başlangıçtan hastalığın çıkışına kadar aradan geçen süre genellikle 7 – 10 kadar olduğundan kimse o akut sancıyı anımsamaz bile.

 Oysa bedenin tepki verdiği bu zamanda ortaya konacak, hasarı hemen onarmayı sağlayacak küçük ve kısa bir işlem sizi ve yakınlarınızı gelecekteki bu olası sorunlardan koruyabilir. İzin verin size kendinizi nasıl koruyacağınızı anlatalım J)Sevgi ve ışıkla,